Bir Türk ve İspanyol çİftİn evİnde ne yenİr? (Yaz menüsü)
Genelde eşimin yabancı olduğunu duyanların en çok sorduğu sorular gündelik hayatımızda ilgili oluyor. Evde kültür çatışması yaşıyor musunuz, kim yemek yapıyor, ev işlerine yardım ediyor mu, aranızda hangi dilde konuşuyorsunuz gibi. Bana artık çok normal gelen bir yabancı ile yaşama mevzusu çoğu kişiye ilginç gelebiliyor. Bu yüzden de enteresan olabileceğini düşünüp size bir Türk ve İspanyol çiftin evinde neler yenir, mutfakta neler pişer onu biraz anlatayım istedim. (Neler yediğimizi canlı görmek isterseniz videomuzu da buradan izleyebilirsiniz)
Bu arada göreceğiniz fotoğrafları ve videomuzu yaz sonunda çekmiştik. Hava çok güzeldi, balkonumuzda açık havada yemek yiyebiliyorduk. Fakat blog yazsını yazmak ancak kış başında mümkün oldu :)
Kahvaltı
Öncelikle belirtmeliyim ki dünyanın hiçbir yerinde Türk kahvaltısı gibisi yok. Pazar günü bir kafeye gidip ya da evde misafirlerle serpme kahvaltı yapma keyfi paha biçilemez. Evlenmeden önce, eşim Türkiye’ye ilk geldiğinde onu serpme kahvaltı yapmaya geleneksel ve tarihi bir mekâna götürmüştüm. Masanın her yanı binbir türlü küçük küçük kaselerdeki kahvaltılıklarla doldukça gözlerine inanamamıştı. Hâlâ arada değişik yerlere gidip kahvaltı etmeyi seviyoruz ama Corona’dan dolayı buna ne yazık ki ara verdik.
Evde ise genelde basit bir kahvaltı yapıyoruz. Eşim zaten sadece sade filtre kahve içer (birçok İspanyol gibi). Bense arada Türk arada İspanyol kahvaltılıklarını tercih ediyorum. İspanyolların malum Churro’su meşhur ama ben aç karnına şekerli, çikolatalı Churro yiyip kan şekerimi zıplatmak yerine bir diğer İspanyol kahvaltılığı olan ve damak tadıma çok daha uygun olan Pan con Tomate yiyorum. Pan con Tomate aslında “domatesli ekmek” demek (tarifine ve videosuna buradan ulaşabilirsiniz). Yapması çok kolay. Kızarmış bir dilim ekmeğin üzerine zeytinyağlı, domatesli sos koyuyorsunuz. İspanyollar bunun üzerine özel yağlı peynirlerinden ya da pastırmalarından da bir dilim koyup öyle yiyorlar. Yazın domatesler mevsimindeyken kesinlikle en sevdiğim şey bundan yapıp yemek.
Bu arada İspanyollar, birçok diğer ülke gibi, kahvaltıda zeytin yemiyorlar. Zaten bizden başka kim zeytini kahvaltıda yiyor bilmiyorum (ama çok şey kaçırıyorlar bence).
Öğle yemeği
Daha önce de bahsetmişimdir, İspanyolların yemek saatleri bize göre çok geç. Öğle yemeğini 3 ile 5 arasında yiyorlar. Türkiye’de olmamıza rağmen eşim erken saatte yemek yemeğe hâlâ direniyor. Zira bu çekimi yaptığımız gün de saat 3’te sofraya oturabildik. Tabi bunun bir sebebi de sabahtan 3 farklı tapasın nasıl yapıldığını gösteren bir video çekmiş olmamızdı (tapas tarifleri videomuz için buraya tıklayın) Ne zaman çekim yapsak yemekleri soğuk ve geç yiyoruz ama sonuç buna değiyor :)
O gün tapas olarak pimientos de Padron (Padron biberleri), patatas alioli (alioli soslu patatesler) ve banderillas (ançüez ve turşulu mini şişler) yapmıştık. Doğrusu, biz evde devamlı tapas yapıp yemiyoruz ama videosunu çekmişken öğle yemeği olarak da bunları yiyelim dedik. Yanına ek olarak İspanyol usulü kırmızı biber salatası ve gilda sandviç (aslında bir nevi bruschetta) da yaptık (ek tapaların tarifleri için de şuraya tıklayabilirsiniz). Görünüşte az gibi olsa da bu yemek bizi çok doyurdu. Böylece tamamen İspanyol temalı bir öğle yemeği yemiş olduk.
Yemekten sonra ise en sevdiğim şey Türk kahvesi. Ancak eşimi Türk kahvesine alıştıramadığım için genelde tek başıma içiyorum. Sanırım telvesinden dolayı bu kahve ona sert geliyor.
Akşam yemeği
Normalde arada atıştırırız ama bugün öğlen yediğimiz doyurucu yemekten sonra akşama kadar hiçbir şey atıştırmadık. Akşam yemeğinde de hem nispeten hafif, hem de ikimizin de çok sevdiği bolonez soslu “zoodles” yani kabaktan yapılma noodle (zucchini+noodle=zoodle) yaptık. Yazın kabaklar mevsimindeyken yapılabilecek sağlıklı ve çok lezzetli bir yemek. Bu bir İspanyol yemeği değil ama merak edenler için kısaca yapılışı şu şekilde:
Öncelikle bir spiral doğrayıcı edinmeniz gerek. Bu alet ile kabağı spagetti gibi kesebilirsiniz. Ardından tavaya kabaklarla birlikte biraz zeytinyağı, iki diş sarımsak, 1 soğan, 100gr kadar kıyma ve salça koyup pişiriyoruz. İstediğiniz kadar tuz, karabiber ve istediğiniz baharatlardan ekleyebilirsiniz. Çok çabuk pişiyor. Piştikten ve tabağa aldıktan sonra üzerine parmesan peyniri rendeleyebilirsiniz.
Ben zoodles’ın yanına ufak bir domates salatası ve çok sevdiğim Türk işi soğuk çorbamız cacığı da ekledim. Balkonda, güzel bir yaz akşamında yemeğimizi yedik. O kadar doyduk ki tatlıya yine yer kalmadı :)
Bu menümüz sadece bir günlük örnek tabi ki. Her gün mutfağımızda pişenler değişiyor. Bazen bol bol Türk sulu yemeklerinden yiyoruz, bazen de farklı İspanyol tatları deniyoruz. Zaman içinde farklı menülerle farklı örneklerle burada yeni bir yazı görebilirsiniz!
¡Ciao!
Yorumlar
Yorum Gönder